Sınav Kaygısı Nedir? 

Kaygı dediğimiz duygu, henüz gerçekleşmeyen durumlar için duyduğumuz üzüntü, keder veya endişe halidir. Özellikle çocuklarda ve ergenlerde sıkça karşılaşılan bu durum, bireye hem fiziksel hem de psikolojik olarak zarar verir. Liseye geçiş veya üniversiteye hazırlık süreci uzun bir maraton olduğundan dolayı; başlarda kendini belli etmeyen bu duygu giderek büyüyerek kişiyi olumsuz yönde etkiler. Sevgi, nefret, kıskançlık vb. hisleri nasıl kontrol altına alabiliyorsak; bu duyguyu da kontrol altına alabileceğimizi unutmamak gerekir. Buradaki önemli nokta; duyguyu yok etmek değil, kontrol altına almaktır.

Psikolojik Belirtileri;

  • Kendine olan güvende azalma
  • Kendini değersiz görme
  • Yetememe duygusu
  • Dikkat kaybı, gerginlik
  • Unutkanlık

Fiziksel Belirtileri;

  • Ellerde terleme
  • Karın ağrısı
  • Yorgunluk
  • Ağız kuruluğu
  • Baş ağrısı
  • •Nefes alıp vermede düzensizlik veya artış
  • Uyku bozukluğu ve buna bağlı olarak vücut direncinin düşmesi

Kişilerde özellikle sınav kelimesini duyduğunda oluşan sinir veya kaçış hali aslında en büyük belirtilerden biridir.

Sınav Kaygısı Neden Oluşur? 

  • Aile baskısı
  • Konuların eksik olması
  • Zamanı yeterli kullanamama
  • Mükemmeliyetçi yaklaşım
  • Bazı fiziksel rahatsızlıkların başarıyı engelleyeceği düşüncesi
  • Erteleme alışkanlığı
  • Beklentinin üst seviyede olması

gibi düşünceler sınav kaygısının oluşmasında etkilidir.

 

Sınav Kaygısı Nasıl Kontrol Altına Alınır? 

Öncelikle konu eksiklerinin planlı ve verimli çalışmalarla tamamlanması, kendinize olan özgüveni yerine getirir. Bir değil birden fazla hedef belirleyerek kendinizi olası her duruma hazır bulundurun. Olumsuz düşünceleri bir kenara bırakarak, "yapamayacağım, başaramam" kelimelerini değil; "yapacağım, başaracağım" kelimelerini kullanın. Bu şekilde hareket edilirse, bilinç öğrenmeye yönelir. 

Zor ders veya zor konu diye bir şey olmadığı benimseyin, her konunun öğrenilebilir olduğu da unutulmayın. Erteleme alışkanlığından vazgeçip, üzerinize düşen görev ve sorumlulukları vaktinde yerine getirmeye çalışın. Zamanı yeterli kullanmak için test çözerken süre tutup çözün. Eğer sınavlarda kalp atışı ve terleme problemleri yaşıyorsanız mutlaka nefes egzersizlerine başlayın.

Özellikle yakın arkadaş çevresiyle yaptığınız karşılaştırmalar motivasyonun düşmesine, kaygınızın artmasına sebep olacaktır. Bu tarz kıyaslar kişiyi bazen ders çalışma ve başarı konusunda hırslandırır. Ancak çoğu zaman bu karşılaştırmaların kişiyi “başaramam” , “yapamam”, “asla onun kadar başarılı olamayacağım” vb. düşüncelerin eşiğine bıraktığına görüyoruz.

Motivasyon ve başarı için kaygı duygusunun gerekli olduğu unutmayın. Bu duygu kişiyi ayakta tutar ve yapması gerekenleri gösterir. Ancak sınavdan daha baskın olursa o zaman başarıyı engellemeye, kişiyi olumsuz yönde etkilemeye başlar.

Özellikle anne ve babanın bu konudaki önemli rolü unutulmamalıdır. Aile çocuğun yapabileceklerini veya yapamayacaklarını bilerek hareket etmeli, çocuktan fazlasını istememelidir. Güven verici olmalı, onun yanında olduğunu hissettirmelidir. Çocuklara sınavı hayatlarındaki en önemli dönüm noktası olarak sunmak, kaygıyı tetikleyen en önemli unsurlardan biridir.

Sınavla ilgili duygu ve düşüncelerin aileyle paylaşılması, ailenizin sizi anlamasındaki en önemli yoldur. Bu yüzden bu maratonda yaşadığınız zorlukları, başarılarınızı veya başarısızlıklarınızı mutlaka ailenizle paylaşın. Geçmişteki başarısızlıklarınızın, gelecekteki başarılarınızı etkilemesine izin vermeyin.

Stres ve kaygı sadece sınav döneminde değil; hayatımızın her döneminde karşımıza çıkar. Bizim yapmamız gereken; iş mülakatı, toplum içerisinde konuşma, sosyal ilişkilerimizde de karşılaşabileceğimiz bu duyguyu kontrol altına almayı öğrenmek. Unutmayın başkalarının ne yaptığı değil, neler başarabileceğinizi düşünmek sizi motive eder.